öyle bir..
hep sağır bir kedi bakışlarında kaldı içinde kaybolduklarım
sulandırılmış bir his bırakmadı göğüs kafesimi
hep korkarak
hep kaçarak
...
düşlerim tuzla buz, kendi halinde
bilirsin, iki kişilik koltukları sevemedim hiç
yine de gözlerimi dikmişim
düşlerim, parasız girdiğim
bir tiyatro sahnesinde.
(Mevsimden olduğunu sanmam,
yalnızlık daha soğuk bugünlerde)
duvar yazıları pusula
kolumdaki saat güvence
cebimdeki son para korkum
ipotek edilmiş bir hayat benimki
borcum kendime
gördüğünüz gibi değil
işte bildiğim tek yolum.
(Kendim değil sebep,
yalnızlık daha yakın bugünlerde)
üzerime atılan tüm iftiralar
omuzlarımdan aşağılara dökülüyor yavaş yavaş.
tenha bir sokak arası oluyor sonra üst tarafım
faili meçhul sayılan cinayetler görüyorum
mahkemede şahit
mahkemede sanık oluyorum.
hayat kareli ilkokul defteri
ben cetvelli ilkokul öğretmeni
bak, mezun olmuşum
ellerimde kareli, bitik bir
hayat bilgisi defteri!
oyuncaklarım arasındayım
isteyerek boğulamıyorum
içimdeki çocuğu katlediyorum
kimse bilmez.
siyah bir gecenin sonuna
en sevdiğim oyuncağımla uyanıyorum
çocuğun cenazesi aklıma gelmiyor,
gelmez!
(En son ne zaman kitap okudum bilmiyorum ama,
yalnızlık şimdi bana bol gelen bir
çocukluk hikayesi.)
.
Şubat 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder