17 Şubat 2008 Pazar

öyle bir..

öyle bir..

hep sağır bir kedi bakışlarında kaldı içinde kaybolduklarım

sulandırılmış bir his bırakmadı göğüs kafesimi

hep korkarak

hep kaçarak

...

düşlerim tuzla buz, kendi halinde

bilirsin, iki kişilik koltukları sevemedim hiç

yine de gözlerimi dikmişim

düşlerim, parasız girdiğim

bir tiyatro sahnesinde.


(Mevsimden olduğunu sanmam,

yalnızlık daha soğuk bugünlerde)


duvar yazıları pusula

kolumdaki saat güvence

cebimdeki son para korkum

ipotek edilmiş bir hayat benimki

borcum kendime

gördüğünüz gibi değil

işte bildiğim tek yolum.


(Kendim değil sebep,

yalnızlık daha yakın bugünlerde)


üzerime atılan tüm iftiralar

omuzlarımdan aşağılara dökülüyor yavaş yavaş.

tenha bir sokak arası oluyor sonra üst tarafım

faili meçhul sayılan cinayetler görüyorum

mahkemede şahit

mahkemede sanık oluyorum.


hayat kareli ilkokul defteri

ben cetvelli ilkokul öğretmeni

bak, mezun olmuşum

ellerimde kareli, bitik bir

hayat bilgisi defteri!



oyuncaklarım arasındayım

isteyerek boğulamıyorum

içimdeki çocuğu katlediyorum

kimse bilmez.

siyah bir gecenin sonuna

en sevdiğim oyuncağımla uyanıyorum

çocuğun cenazesi aklıma gelmiyor,

gelmez!


(En son ne zaman kitap okudum bilmiyorum ama,

yalnızlık şimdi bana bol gelen bir

çocukluk hikayesi.)

.

Şubat 2008

Hiç yorum yok:


Izmir

Karabük