28 Ekim 2007 Pazar

Mor Perdeli Ev...

...

Her şey bir mide kazıntısı ile başlıyor şimdi.
Köpek öldüren geceler bana yoldaş.
Tenim, benden kaçışından arta kalan bir harabe.

Kekeme yıldızlar gözyaşlarımı bırakmaz.
Hepsi içimde söner, ölür, biter!

Ne olur içime değme!

Kendimden korkak yaşıyorum kimse bilmez.
Kimse bilmez günlüklere boş konuştuğumu.
Kurşun basarım etlerime kötürüm bıçaklarla,
Bileklerimi keserim, her gün ölürüm.

Katran karası gecelerde duvarlara küfür çıkartmaları yapıştırırım.
Eksilerle eksileri çarparım,
Sonra kendimden eksilirim.
Yarasalarla geceye gömülürüm...

Kış başlıyor şimdiyse...
Soğuk, kara bir kış...
Her gün kendimi bir daha birleşemeyecek parçalara bölüyorum.
En büyük parçayı sana saklayıp,
Ruhuma yalan söylüyorum...

Gecenin yolunu izleyip şafağa ulaşmak benimkisi,
Künyemde yazılı unutulmuş ismin,
Gömülmüş benle o mor perdeli eve.

Başıma gelen giden her neyse,
Bu sabah da,
Tabutum, kimsesiz bir tekerlekli sandalyede...

Hiç yorum yok:


Izmir

Karabük